7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından yıkılan veya ağır hasar gören Pazarcık ve Elbistan merkezli evlerini boşaltmak zorunda kalan yaklaşık 1000 kişi, İskenderun Tren Garı’nda 22’si yataklı olmak üzere 27 vagonda yaşıyor.
Tren vagonunda oğlu ve eşiyle birlikte kalan 44 yaşındaki Kurtarıcı, kendisini görmeye gelen misafirlerini burada karşılıyor.
Kurtarıcı, depremin ardından trende kalmaya başladıklarını söyledi.
“Ev yıkılmadı ama içi çok kötü”
Evdeki depreme yakalandıklarını anlatan Kurtarıcı, şöyle dedi:
Sallanmaya başlayınca kalktık. Sonra oğlumu arayayım dedim. Şiddetlenince eşim ve oğlum mutfağa gittiler. Ben de salona gittim. Her birimiz bir yere gittik. Sonra sarsıntı durunca indik. Allah’tan gelene kadar yapacak bir şey yok. Konut yıkılmadı, ayakta ama içi çok kötü. Sabaha kadar bekledik. Sabah buraya geldik. yine gitmedik
söz konusu.
Deprem sonrası yeni yuvalarının tren olduğunu belirten Kurtarıcı, şöyle devam etti:
Burada uyuyoruz, şimdilik iyi. Dışarıda olmak yeter. Dışarıda bir çok insan hastalandı. Yani indirilmesinden Allah korusun. Daha önce hiç trenle bir yere gitmemiştim. Buraya ilk geldiğimizde. Burası bizim ikametgahımız oldu. Burada yaşamak zor ama dışarıdan yine güzel. O soğuğu anlatırlar, ilk günden beri içimiz rahat.
“Evde korku yaşamıyorum”
Eşi, kızı ve torunlarıyla trende kalan Yılmaz Cücü, depremin ardından iki gün dışarıda yaşadıklarını, üçüncü gün trene geldiklerini ifade etti.
Treni evden daha sadık gördüklerini belirten Cücük, şöyle konuştu:
En azından evdeki kaygıyı yaşamıyorsunuz. Şimdi burada sallansa da oturduğumuz yerden alıştık. ‘Deprem oluyor’ diyoruz. Allah müdürden, bakanımızdan ve buradaki devletimizden razı olsun. Bir sorunumuz yok. Burada sabahları çorba ve çay ikram ediyorlar. Çocuklar için meyve suyu kekleri sağlarlar. Akşamları burada yemek veriyorlar.
dedi.
Cücü, trende yeni tanıştıkları kişilerle aile olduklarını sözlerine ekledi.
